prostat

nasıl anlatsam ıcımdekı bu duyguları bilemiyorum. yasamımda olanlar ve merkezinde olmak.

bır hıkaye dınlemek ve kaydetmek-


bır sabah uyanıyorum gecenın yogunlugu ve uykusuzlugu üzerimde ve duygularımda. yataktan zıplıyorum. bir telefon konuşması ve güzel sözler hayal kurmamı ve geceyi unutmamı sağlıyor.

ve hastaneye gidiyorum- kan testiiçin. sıradayım ve onumde çoçuklarıyla gelmiş tüm kadınlar- mutlka yanında 1-2 çocuk var ve bana bakıyorlar çocuklar , gülümsüyorum ve ilgi gösteriyorum. surat haerketlerimle, göz kırpmamla çocukların utangaçlığını ve mrakını çekiyorum. çok sıra var ve sıkılıyorum..

aşağı kata iniyorum- bekleme salonu bom boş. ve banka oturuyorum- ve tabelada gördüğüm yazı dikkatimi çekimiyor. bir adam içeri geliyor ve kapıyı gözterip sıradamıısn diyor. hayır cevabı, içerde kimse varmı diye soruyor, bilmiyorum diye cevaplıyorum.


kapıyı açmayı deniyor ve ikimizde kilitli olduğunu görüyoruz ve giddiyor. yine salonda tek başıma oturuken iki adam geliyor ve aynı sorular eşliğinde- ben beklemiyorum diyorum. yine kapı zorlamaarı ve bus fer ıkısı yan banka oturuyorlar- ilginç bir ilişkileri var daha yaşlı olan - biraz heycanlı- diğeride ona gitmesi beklememsini söylüyor. ama gitmiyor. doktoru bulacagım diyip salondan ayrılıyor.


sıkılıyorum üst kata sıramın gelediğine bakmak için çıkıyorum. ve hala sıra var. aşağı iniyorum. ademalrdan genç olan yerime geçmis oturuyor. yan baka oturuyorum. yaşlı volan geliyor oda yanımdaki banka otuyor. ilk gelip giden adamda geliyor ve hemen ardından yeni adam daha geliyor, o ise yanıma oturyor-

salonla ilgisi olmayan tek kişi benim. vee konuşömaya başlıyorlar. yaşlı olan doktorun gelemsiyle içeri giriyor-kapılar çaılıyor- merkaımdan soruyorum. baban mı diye evet diyor-oda meraklı gözlerle- karısını arıyor yemek yapması için- g üzel bir duygu çitf olamk ve birlikte yaşmak- seviinioyrum, evli olmasına üzülüyorum.

en son gelen adam daha rahat konuşmak için yan baka geçiyor ve prostatı oldugunu söylüyor- utanmamak gerekir diyor- işerken zorlanıyorum diyor. bende oturarak işemelisin diyorum. kim oturarak işiyor diyor gülümsüyorum. yaşlı adamın oğluda içeri giriyor. ve o sırada ilk gelen admada. os ıarada gülümsüyorum ve dank ediyor üroloji bölümündeyim ve 4 adam doktorla birlikte aynı oodadalar. gülmeye başlıyorum.
adamda gülüyor. ilk gelen adam doktorun odaswından kağıtlarla çıkıyor. yanımdaki adam soruyor oldunmu tedavi diye soruyor. adam benim bişeyim yok diyor- rapor için geldim diyip gidiyor ve ben gülmeye başlıyorum. yanımdakine utanıyor diyorum ve oda gülüyor.

uatnamak gerek diyor- bir arkdaşında bahsediyor 45 yaşındana ve doktora gidemediği içi kanseer oldugunu ve şimdi erkekliğini kestikleri söylüyor- şaşırıyorum. uatnamak gerekir diyor ve ben çıkıyorum iyi günler diliyorum.

ne zaman tuvalete gitsem admaın szöleri aklıma geliyor ve işerken oturuyorum...
yapılacak şeyler düşünülünce bir şeyi kaybetmişim gibi hissediyorum. ne o ne o bulmalıyım. ne eksik.

bir istek mi ? hayır sanmıyorum.

bir heycan mı ? yada herşeyin kolay olmasımı ne ne- sanırım bağlılık bir şeyin eksik olması değil fazla olması olmasın.

sanırım fazla olması ve bağlılık da diye

heycanı

okuyorum. bir yaşam peşinde okuyorum ve yaşıyorm. bir dengesizlik ve al aşağı oluş. bir yandan yandan yandan yükseliş. baksana kendine ve olanlara. gülümsemeler arasında giden yasama. gitmiyor ve çoğalıyor belki. a son gelirse. neden dolaşmalı ki insan ona doğru. koşmak varken karşında sana takılan dikenler varken ve kan kaybederken dahi olsa. o çoşkuyu yaşamanın inanılmaz heycanı.

konu - subjectivite

sakince odamda oturuyorum. kelimeler konusunda çaresizim. pek konuşkan değilim bu günler yada yazar. ne olduğuyla ilgili ilgi alnalrımızda aalanım kalmadığını düşünüyorum. ya yaşanılan okadar şey var ki. içinden çıkmak ne kdar da güzel olur. güzel br uyku. ya olanlar ve olacaklar. çırpınmaya gerek yok. ama düşünmeli insan. düşüncelere dalmalı ve yitmeli, belki yitirmek tir korkusu belki heycandır yeni olanlar. herşeyiyle atlamak dünyayaya e olanlara . uff biraz korkunca geçti sanki bu olanlar ve konumaar. biraz daha konuşmalımıım. durunca konuşulan konular.

adımmm

acaba... nasıl olmalı ve ıcımdeki bu heycan ve sakinlik ne kadar yan yanalar - şaşırmamak elde değil.

kucuk küçük yapılcak seler buyuk şeylerı etkılıyor. ve uzuluyorum. olacakları düşündükçe. yazmak değil derdim. yapım aşamasında olan bir proje gibi hissediyorum kendimi - deneyim ve ğrenim.. ahhh ne kadarda istenir boyle olması... bır öğrenip bir uygulamak. ve yaratım başlı başına bir eğlence.

eğlence yazının başında yazılanlarda saklı heycanda. adım adım adım adımmm