sakince-

odaNDa oturuyorum ve kokunu duyorum ve yağMURUN SESİNİ VE HUzuRU VE DİNGİNLİĞİ-


feraHLIK Var içimde- içimde herşey- beynimde birşeyler görmemi engellesede seni - sENİ HİSSETMEK için görmeye ihtyaç duyumuyorfum- yakınlaşmam ve o havaa- hatta yagan yagmurun havasında senin nefesini hissedebiliyorum. belki kaçarmsın ama br gülümsemeyle uçuşunu izlemek isterim.

bir yağmur damlası oluşunu ve takrar göleokyanusa düşüşünü- ilzerini izlemek isterim dalgalarını- titreşimlerinii.. seni.

kelebek

uff yada heyy..

ne kadar kaybettiğim hakkında bir fikrim yok.


ufff ucusan kelebekler. kelebekler... denemeler. ya ama neden bu olanlar.

ansal donusumler

bu sabahların bir anlamlı olmalı

C oda non ortAsinda uzaniyordu
Kelime ucusuyorrdu . Biraz uzgundu.. Ne den olmAyacagini anlyamadigi bir anda durumunun ne semen oldugunu anladiginda ucuyordu. Neden uzgun oldugunu dusunuyordu- bulmustu rahatlAmisti. AMA ci Acinmadan uyu
Aktii... Utangac mi oldugunu dusluyordu- ger cegi anlatmak modern dunyada modernizin. Biir ritueli olmali.
Siz dünyanın merkezisiniz. Her şey sizden dışarı doğru yönelir. Evren ikiye ayrılır. Siz ve sizin dışınızdakiler. Maalesef işte ikiliği yaratan düşüncenin temeli budur.Özne ve nesne ikiliğini. Ancak herşey sizden dışarıya yöneldiği gibi dışarıdan da size dönecektir. Gerçekten özgür olursanız bu gidiş dönüşü kontrol edebilirsiniz. Fakat çoğu zaman bu geliş gidişler sizi kontrol eder. O zaman şu veya bu kişiyi şu veya bu ülkeyi suçlarsınız. İşte bu farklılık düşüncesi yaratır. Bununla birlikte bu geliş gidişler dünyadaki hayatın ritmini oluşturmaktadır. Bu geliş ve gidişler sırasında hiç bir şey kaybolmaz, her şey dönüşür. Hayat nefes alır, sizin nefes aldığınız gibi. Bu geliş ve gidişi, nefes alışı durdurursanız kısa sürede ölümle ta nışırsınız. Onu kontrol edebilirseniz kendinizin hakimi olursunuz. Kendinizin hakimi olursanız sonsuz evrenin de hakimi olursunuz. İnsanın saygınlığı, kaderini (karmasını) değiştirebilme onu yeniden belirleyebilme yeteneğinden gelir. Yoksa kadere (karma) mahkum oluşundan gelmez.

bir ara

hahaha * neden güldüğüm hakkında bir fikrim yok, sadece gülme istegi icimde, gece olanlardan sonra biraz daha fazla ihtiyac icerisinde olduğumu düşünüyorum, hatta daha farklı şeylerde hissettim, ilk defa - uzun zamandır hic çılgın birşey yapmamıştım. sarhoş değildim ama sonlara doğru sarhoş numarası yapmaya başladım. inanılmaz bır özgurluk verdi bana. neler yapmadım ki - poğaçacıya gittim biraz küfür eşliğinde poğaça aldım* hatta içerde patronu aradım. öyle zorla aldım, kendilerince imalathane olunca satışı yok- son sözler beni işimden mi arttırmaya çalışıyorsun"du ben bu arada poğaçaları alıp yemeye başlamıştım.

konu ne yaptıgımdan çok önumde duran bu engelleri sarhoş numarası yaparak aşmam beni de şaşırttı.

bir ara çatıdan atlamayı düşündüm- her zaman yatağımdan koşarak karşı çatıya atlama isteği duyduğum çatı kendı çatımdan bakınca okadar kolay görünmüşti ki. ama yapmadım - korkum atlamak değildi - atladıktan sonra yere nasıl ineciğimle ilgili şüphelerim vardı. atlamadim - bagirdim cagirdim catida müzik eşliğinde, sonra yatagıma yattım ve uzun up uzun rüyalara daldım...

ulan!

sevgi hiç birşeydir
aşk da öyle
bir bok yapmıyorsan onla

sevgini istemiyorum
aşkını da
aklınıda
seni istiyorum
sadece seni*



*bende kalan senin olan kırıntıları

sana

Aslı
seni senden istesem
sen mi kalırsın
Ben mi

İstanbula dönüş -üm

şuan yoldayım, yavaş yavaş dönüşüm gerçekleşiyor, saatte yaklaşık 90km hızla - çok da yavaş sayılmayan ama şehirler arasi yolculuk sınırları dahilinde ilerliyoruz. ben ve diğer otobüs sakinleriyle birlikte. her km başına dahada mutlu oluyorum – içimi kaplıyor bu mutluluk, görünürde birseyler yok, beni bekleyen birşey yok; eve girdikten sonra odamdaki beyaz duvarlar dışında -onlarıda sevgilim sophia boyadı - şuan sevgilim yanımda olduğu için düşünmeye gerek yok. rutin yapılması gereken işler insanı mutlu eder mi? yada bu küçük seylerle mutluluk kandirmacasına mi girmeli miyim ( kiramı ödemek, arkadaşıma para göndermek, yeni aldiğım ocağı ve fırını mutfağa yerleştirmek, duş perdesini takmak ve ben yokken evde koloni kurmaya çalişan tahta kurularına savaş açmak gibi ) belki bu savaş beni heycanlandırabilir fakat kimseyi öldürme niyetinde değilim, konuşarak - iletişimle sorunları çözme niyetindeyim. bakalım göreceğiz. kimin lehine sonuçlanacak bu anlaşma?
evet aramaya devam ediyorum: belki müziğin sesini son ses açarak, üstelik istediğim parçaları dinleyerek dans edebilirim - uzun süredir psychedelic şarkılar yasak - sokağimdaki komşularda özlemişdir beni – bağrışmalar belki huzur verir. bana ama psychedelic sevmemesi nedeniyle bir süre daha ertelemem gerekecek bu zevki. belki çatı katindan istanbul manzarası (hatırı sayılır bir manzara - haliç, boğaz, karşısı, eminönü, adalar kadar uzanan bir manzara) ama üst komşumun aklı selim olmamasi, kendince catıyı yasaklaması biraz neşemi kaçıracaktır. yasakları - özellikle insanlarin kafasindan uydurduklari - takacak birisi değilim fakat anlaşılmaz hırıltılar çıkartan üst komşum ve ailesini dinlemeye de istekli değilim.

durum böyle olunca daha farkli birşeyler bulmalıyım; arkadaşlarım beni özlemiş midir ? nede olsa 12 gündür yokum fakat onlarda yok. en son gitmeden son kalan bir kaç kişiyide temizledim - dedigim gibi öldürme niyetlisi değilim sadece ilişkilerimi bitirdim. belki akşamlari jugling buluşması için galataya kuledibine inerim, diabolayla oynarım ama bu kadar ilgide fazla geliyor; selamlaşmak, az buçuk tanıdığım birilerinin gelip sarılması, kısa 1 dakikayı geçmeyen konuşmalar 1 dk sonra sıkmaya başlıyor.

ben yokken ortalık biraz karışmış, eski arkadaşlarım, uzak-yakın görüştüğüm insanlara eskide kalmış konuları dile getirmişler. özel olan konuşmalar, internete girmemle yağmur gibi yağan acıklamalar ve soru bombordımanları - özur diledim - aslında özürüm kendi adıma değil geçmişte kalmış arkadaşlarımın geçmişteki konulari günümüze taşıma çabaları için. e durum böyle olunca uzak yakın arkadaşlarlada bir süre görüşmemek gerekecek. bir ara bunları konuşalım lafları şimdiden bir kement yada halka gibi başıma, boynuma takılmaya başlandı. durum çok da hoş görünmüyor ama hala mutlu olarak istanbula dönüşum gerçekleşiyor.

küçük bir sır verim, bir neden mutluluğumla ilgili; yanlız kalacağım - kimse olmayacak dönüşumde. kimseye söylemedim dönüşümü - yanlız bir kişiye. umarim yayılmaz - yanlız olmak ve konusmamak, hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirmeye çok az kaldı. tatilde insan pek yanlız kalamıyor. bunun hayalini kurmuştum tatilden çıkmadan önce ama gerçeklesenler hiçde öyle olmadığını gösterdi. genenlde hayal perest birisi değilim (itirafım: eskiden biraz öyleydim ) nasıl olduysa tatilden cok keyif aldım, cok eğlendim, çok yoruldum. istanbulda yorulmadan kendimle olmak mutlu edecek beni. HUZUR kelimesi büyük harflerle dilimin üstüne oturdu. - ateşe vermeliyim - pek acı yiyen birisi değilim ama ateşe verilecekse birşeyler, acı çekmekten çekinmeyen birisiyim. mutluluğumla baş başa olmaktan mutluluk duyan birisiyim.

Ivan ılyiç’in ölümü

bir gece kalem arayarak uyandıgım, kafamdaki düşünceleri yazmak isteyip ( gece vakti otobüste herkes uyurken ) kalem bulamayıp sabaha kadar beklediğim bir kitaptan bahsediyorum (hatta kitabı bitirmediğim halde - kitap tam karşımdayken okumadığım, nefret ettiğim bir zamandı; sabaha kadar kapağını açmadığım bir kitaptan bahsediyorum )
başlarda bir günde bitirebileceğimi düşündüğüm kitabı günlere yaymaya karar verdim, başta kendimi durdurmuştum - herşey o kadar iyi gidiyordu ki; tasvirler, anlatılar ve merak, ve dehsete düştüm-korktum, çok korktum. bir ara keşke okumasaydım dedim kendime, keşke bilmeseydim anlatılanları. kendimle çok konuştum; devam etmeli miyim yada birakmalı mıyım diye. öğrenmek her zaman iyidir düşüncesiyle okumaya devam ettim ama okumuyordum, zorlanıyordum. dehset ve korku cabası. yasamını boşa harcadığını düşündüğü 17 yılın ardından sorduğu bu soru beni de korkutmuştu. - tatildeyken okunmaması gereken bir kitap - hatta diger kitaplarıda yanima almistim ama hiç birini okumadım. bu soruyla herşeyi anlamlandırmaya çalışıyordum. ne yaptığımı sordum kendime, ne olacağını - anlamını, bunların cevabını bulamadıkça çıldırıyordum. yaptığım şeyler ( gündelik şeyler de anlamını yitirmişti) ileriye gidip gelmişken, bu soruları ivan yatağa düşmeden, merdivenden düştükten sonra sormuştum. ara verdim okumaya, tekrar okumaya başladım ama sıkılıyordum. tolstoyun dramatize etmesi iyice canımı sıkıyordu. birkaç nokta daha yakaladım okudukça, sonlara doğru sevmiştim ve ivana gülümsüyordum, kabullenmiş olmasına, tolstoyun tanrıya bağlamasına uyuz oluyordum – yüksek bir yerden geliyormuşcasına ivanin aklina soktuğu düşünceleri benim aklima sokamadı - hatta le dramatizasyon deniyor sanırım adına ( bayilmak uzareyken, ivanin olumuyle bende mutlu olmuştum) ben bunalıma girmişken – buna da le abartma deniyor- ölümüyle rahatlamıstım - cok sevinmistim o korkunun gitmesine, o derinlige ulaşmasına ivanin. şimdi bakıyorum da cok sevmişim kitabi ama daha fazlasını kaldıramıcam gibi, ( şimdilik ) tolstoyun okuduğum ilk ve son kitabi olarak kalacağını düşünüyorum.
teşekkürler kitap için.
sevgiler,
mahir

not:> önsözü ne kadar beğendiysem son sözden o kadar nefret ettim. (son sözü bitiremedim bile) kendini kalıba sokup - iddalarıyla sanki baskaları belirli kalıptaymış da dışardan bakıyormlarmış gibi göstermeye çalışan aptallar sürüsü; yazarda yazarın örnek gösterdigi yazarlar da. küçük bir alıntıyla notumu bitiriyorum: ``gerçeklik duygunuz yoksa iyi bir roman yazamayacağınızı söylemeye gerek yok.`` sacmalik !! :)

popkins

Happy Birthday

me

is the transportation an instrument ?

hım hım hımmm

merhaba,
ne yapacağımı bilmiyorum ama hissediyorum.
güzel olacak- biraz ugrasmak gerekiyor- hepsi bu, içinde olmaya gerek yok. dışardanda ugraşabilirim.
zamanım bu. çalışmadan geçen bu zamanlarımda - daha eğlenceli. Nasıl olur ona bakmalıyım. neler olur. neler yapmalıyım. stress yok. aklını boşalt - belki giderim. belki kalırım. ahh biraz gülümse ve rahatla- belki mektubun gelmiştir !! hah hah ne dersin !! :))

öpüldün
mahir

zamanım doldu

deniyorummmm

deneiyorumm


yasamimdaa kosuyorumm- kisitli zamand aneler yapilirr

ne yapilmaz bilmiyorum - sadece yasiyorumm - bir kikzla görüseecegim. ona neler anlatacagim canim benim.. bir kiz- benden bir kiz beni bekliyor . benim gibi- ben neysem oyum - onsuz bir hiç degilim - onceden oyle soylerdimm- ama simdii daha rahat davraniyorumm - herkes geelebeilir- herkes gidebilir ama bu herkesi ben seçiyorum..


gecenlerde sunu kesfettimm..

kendi

kendi dogrularinla yasamak -- kendin dogru hiisetmek biraz keskin olmak enide kesiyooo amaa sonra iiylestirebiliyorsun- emin olmadigin yerde tekrar dusun mek sana kalamisss-

sensz canim herseyi yaratan


yarin güzel bi günn - yarin herseyin belli oldugu bir günn-- heycanlimiisn hayirr- bir tokat tacakmisin evett- bir savass ugruna yasayacakmisin-


hayat benimm - haytaaimdan memnunumm--- haytaimdan hiç bu kadar memnun olmamaistim. sadece bir telefon konusmasndatatli bi
r ses duyuyorumm -
beni sevdigini söylüyorr- bens eonu--- bu ses beni haytta tutuyor- bu ses hayatta canlanmamaki sagliyor...



sevgilim seniniim- yaimda uzagimda olaman biseyidegistirmiyorum - içimdesinn -benimlesin- bu yuzden snei taglamam bu yuzden sana burdan gulucuk atamam- sanirim hersey biraz daha ayadinlandi- gercegi bilmek hakkimm - gercekle yuzlesmek hakkimm ---


durumumm hakkinndaa yorum yapmaya gerek yok - bir akis cerinde kayiyorumm - yada yukseliyorumm -- ucuyorum diyelimm - ucuyorumm -

ucmaya caliyorum - kanatalarim asagi atladigimda cikacakk---




yere carmam agzimin kanamasi bir sey ifade etmeyecekkk - kan kosunu biliyorum daha onecede atladimmm . .. daha onced eyukseldim - herseferinde daha heycanli - heycanim kaybolmuyoror- killanmikmi- b ilinçleniyorum - bilincimle herseyi hava ucurmaya hazirimmm -- burda durmam yeterr- yapacaklarimdan korkan insanlar yaptiklariyla yeniyor- daha yapacaklarimi bilmiyorrr...
sen varsin ben varim - kimse buna engel olamazz. kimseeee yarin buyuk gunn ve bu son gunn- kiyamaet vakti - tüm inançlarin am abenim inacim yokkk

inançlilara kork salmak için sdeal bir günn --


yasam benim elimdeeee-- zamanim dolduud- zamanim dolduu- zamanim dolduuuu - - ve herkesin zaman dolduud ve her seyinn--- kimse enegel olamazzzz- yolculukta amacimi unutmayacagim - yolculukl-gua neden ciktigimi biliyorumm-- simds savas zamanii

simdi tüm dünyaya savs zamanii - savas bayraklarini actim her cepheden saldiriyorummm. .. ..

saldiri zamanii - kana susamis olarak hersey bir yumruklabasliyorrrrr...


özgürlük kaldirim taslarinnn altinda parmak uclarimla kaziyacagim.. kandirlmak istemiyorummm--- sakin bir günün ardindan buyuk bir öfke patlamasiii -patalatalimmm -patalatamaya calisiyorummmm hersyeii


bir maill korkummm - - bir cekincemm--- yasamimda olaylari gerid ebirakmanain hafifligimmmm.

zamanim doldu ve herkesin...

hey

ne istedim bu hayttan - ne oldu acaba--

hersey bu kadar kolayken - herse bu kudara güzelsen olanları analamaktan sıkılılfım -ne yapmalaı -ne yapmalaı- durum degerlendirmesi - ne kadara sıkılıdııgmı anlatmamam lazım * * ne kadar sıkıldım

nasıl oldudu- hiç birşeyi batırmayan ben -- hiç birşeyi batırmadım *


duurmum hakkınd akonusuyorumm - zamanım geldiiii

zamanımın otesinde takılıyorum- küstüm artık yasmakatannn onlarla olmaktan belki bir çıkış yolu vardır bu italyanlardan- neden net olmaıyoruz. neden durum hhakkında durum degerlendirmei yapmaıyoruz...


analata - dinle ve çık- paraa ve durumum- zaman mı istiyosun işte zamanan

işte sana zamana - -


bberlini silmelimiyiz yasamımdan hayır* bir rüyaydı devam mı etmeliyim bu ruyayyaya
i
yokdsa bilmelimiyim ne oluyor diyeee...





durumum hakkınd akonusulmasından sıkıldımm-- acabab abedir yasamıımmm---



acabaa bu ne su neee---






nedne kimse anlamıyor- intihar bir çözüm olsaydııı






çözerdim - ne kadar kolay olurdu --

çok basitt-- paramı çalan insanlarr------ beni çalan insanlarr---

cartel

Durum beter kartele saygı goster- ona bana suna saygı goster..
dahasi var//


bir serit= bir kamera= bir film - akisim/ = buf buf p ufff
odada sakince oturuurrr///

sophia

sophia


- uzun zaman oldu yazmayali -
sevgilim sophia daha simdiden seni ozluyorum// yatakta uzaniyorsun ' yesil gozlerinle ve kisacik saclarinla yatagimda uzaniyorsun// bir jazz sarkisi oadada yankilaniyor. sessizmi sessiz olmaya calisiyorum/ gitmene kala, hangi gunde oldugumu unuttum- giden gunleri saymak istemiyorum..

beni kurtar sesleri icimden yukseliyor- sadace guluyorum. biliyorum bir onemi yok bu ayriligin/ yakinda tekrar gorusecegiz/ daha o daha once yasadiklarimizi dusunuce. gulumsuyorum
Telefonu eline aldı –sigara içiyordu- duvardaki saate baktı- saat 12.30u gösteiryordu. Telefonu kapattı- bekledi bir süre(kısa bir süre) sigarasından bir duman alarak derince üfledi konuşmuyordu- sessizdi-


Telefonun çalmasını bekledi, elektronik bir müzik eşliğinde teflonun çalmasını bekledi- o zaman kadar hiç ses yoktu odasında..

Penceresi Olmayan Adam

Sakince masasında oturmakta

Tek penceresi var o Windows penceresi – Masa üstüne bakıyor – her gün masa üstünü değiştiriyor.


Pencersinde yağmur damlaları



Kimseyle iletişim kuramıyor.
Kendini yaşıyor gibi hissetmiyor.

interneti yok- başka bir pencereye açılmıyor

Odasında küçük bir pencere var

Pencereden bakmayı deniyor- karşısında telleri görüyor.

Yüksek gerilim hattını görüyor.

Penceresinde bir kamera var- izleniyor.


Yada telefonun penceresine bakıyor. –kontoru olmasın – baglantı hatası versin – baglantı hatası versin





Sonunda saklanmaya karar veriyor

Gazetlerin arasında kendine bir yaprak yapıyor.


Gazete bi yazı- kapatlizmin son kaleside yıkıldı :=))

Ve adam gazeteyi ykamaya başlıyor

Gazetenin tarihi yarın..

Himalayar

himalayalarda bir kasabada dag evinde yasiyorum' pek alisik olmadigim durum ama keyif aliyorum. sakin huzurlu ve sevgilimle mutlu bir hayat yasiyorum/ Bitecegini bilmek beni heycanlandiriyor- dusuncelerim endiselere donusuyor bazen, sehir acimasiz geliyor bazen. sen zatem basardin sehirde yasamayi kendi ayaklarinin uzerinde, bense yasadum sehirden istanbuldan bunaldim, bildigin gibi berline gitmek istiyorum, haziranda donuyorum istanbula yeni bir yasam beni bekliyor. 20 haziranda berlin ucaginda olmak istiyorum. iste nasil olacak vizeyi nasil alicam sorulari ve sorunlariyla baslayan bir sorun yumagi karsimd aduruyor. dedigim gibi heycanliyim yada endiseli bir kenara atip burda gunumu yasiyorum. suan evimde sobanin yaninda kahvemi iciip carasaimi iciyorum/ sophia kitap obsesifiyle ilgili anektodlarla dolu kitabini okuyup/ bana anektodlar veriyor arasira kitapla ilgili. guzel ve mutluyum, komsularim ve sevdigim insanlar...

burda hersey tanri ve dinle ilgili, banyolar var tapinakta - hergun olmasa bile 2 gunde bir sicak banyoya- havuza giriyorum. burasi farkli ve izgur bir yer hintlilerden bahsetmiyorum: uyusuk, tembel, paragoz ve birazda aptallar, neyseki kuzeydeyimde tibete nepale yakinimda insanlari zeki ve akillilar, ozgur olmasi dunyadaki butun gezginlerin burdan gecmesi ve dunyayi gezen insanlarin ugrak yeri, dag basinda bir kasaba ama en iyi uyusturucununda merkezi, kulaga hos geliyor, bazend ebos gelebiliyor, hedefimizi 3 defa gidisimizi erteledigimiz parvati - himalayalrda daha yuksege oavalara dogru yolculugumuz devam edecek- asit ve carasin - meshur oldugu yer- ayni zamanda bir bilgi Shivanim karisinin adi: hindistanda hindularin 3 ana tanrisi varr - benim bildigim - ve onlar bir alie, baba ve mavi olan Shiva yakisikli -feminem' Karisi parvati ve cocuklari, tum alie tanri, cocuklari fil-insan adi Ganis- benim favorim - burda hersey heryer tanri ve inanclarla ilgili

4 gundur kasabada festival suruyordu ama bugun biti Kasabaya yaklasik 8-9 tanri geldi, ilk gun iki tanri vardi ertesi gun yan kasabadan tanrilar geldi: kasaba costu muzikler danslar, bir senlikdirki sardi 4biryani - herkes mutlu tanrilarin gelmesindan: benim ilgilendigim pek yok - arasira dasnlarini izliyorum- tek bir cadde var zaten ana yol diyebiliriz- banyayo giderken goruyorum . muzikler gunduz baslayip gece devam ediyor. borazanlar ve davullar, bildigimiz borazan degil Kocaman ve fil sesleri cikartiyorlar. biraz garip ve seversin sesleri ve melodileri. tabi yeni ayda geldi ayin hareketleriyle ilgili herkes yorumlarda bulunuyor- ayla cok iliski icindeyiz. hayatimda bukadar onemli oldugunu bilmiyordum. suan yeni ay. send etakip etmelisin ddolunay bir baska guzel- yeni ayda.

dostum iste yasanti, ve dusuncelerim, bilmeni istedim, paylasmak istedim. Seni ozledim, ickiyi biraktigimi soylemismiydim, bende sasiriyorum: ayda bir belki rom iciyorum hepsi bu// gelince karsilikli icmek dilegiyle.

Dostun Mahir.

?

i am okey degilim' tum sistemim' mekanizmalarim durdu/ patladi/ yasayamiyorum/ durdum/ soru isaretleri dolu - her adimda herseyde soru isaretleri. Nedenin agirligi altinda ezilis durumdayim.
şifre 2913553047

miss you


haha

davull

durup dinlenmeden; yeni mi uyandim? yoksa dunyami? ben uyanikken dicem ama yan taraftaki davulcunun ritimleri derken sustu. bende rahatladim dicem' davulcu karsi tarafa hampiye gecti ama cocuklar aldi 2-3 yaslarinda iki velet. onlarda gitti. sanirim bugun davul sesine tahamulum kalmadi..

1/ adim

hos bir mail attim/ bakalim neler olucak// bu ikinci mailim...
hey naber/ bazi yazilar yazman gerekiyor/ iki uc mail. ve bir atisla bitirmen gerekiyor//

ilk adimi attin hahih hedefi sasmasi icin biraz falso verdin top oyuna girmis oluyor boylece/

hersey

bazi korkularimla birlikte mutluyum.

bu korkular guzel seylerin bzouzlmamasi yada daha iyi olmasi icin. yeni bir yasama basliyorum. yeni yeni... kendi evim kendi yemegim kendi ormanimda otuyor olacagim. yukseklerde.heycan ve stres bir arada/ hahaha gulmek bir cozum olabilir.

paradaise beach

sevgiyle kal- svegilim yanimdasin ve ben de buralardayim/ biraz ucmaya ne dersin/
biraz kosmaya \ biraz mutlu olamaya\ sevmeye sevil;meye oksamaya\ okyanusa\ sarilmaya - kollarimda uyumaya/ ustunde yuzmeye ne dersin/ ye beni/


kuesss mich !!!


mahir

goa

hersey o kadar farkliki = hersey uyum icindeki insan huzur icinde olebilir burda :) tabi olmek istersen... sanirim dansci olnmaya karar verdim' \ ve bir muzik aletim var artik/magic parka calmaya gidiyorum simdi// alohaa
daha -daha daha açık oturuyorum. açıkk almak istediğim şey. sen olmadan gidebilceğimi bilmeden oturuyorum... hey hey bekliyorum. heyy- ne olacak koşuştumalrdan. hey zıpla. hey atla aşağıya. önce zıpla. nerde kalmıştık. yada nerde dolaşıyorduk bilinmez. belki bir arizonada çö ortasında dans ediyoruzdur. hey hegzek çiziyorum... hey ayaklarımın üzerinde yürüyorum. book wanna heidi b biiib biibiib . .. . hey senn
durup düşünmeden oturuyorum. bir katedralin altında yağmurun eşiğinde oturuyorum. gidenlere bakıyorum belkş ben gidiyorum. şaşartıcı değilmi.. yeni bir hayat ve yeni bir yaşam ... ne olmak istediğini anlıyorum.. ahhh ahhh verd iyou go now.......,ishşlfhşlckhğlkglmmçxözmcömkldgzfdfdfdvdskldzxvvdvmvdvdövdvvdvdşlöfrlkıögş
hpphlçflf,
f

ffb ghşlnjc


xk

nefes

yeni kayıt- film için notlar.

Sakince kumsalda oturdu. birasını yudumluyordu. mutluydu ve rahattı. hatta fazla rahattı. aylak aylak dolaşıyordu.istediği olmuştu. heyecanlı hissediyordu. derin nefes aldı - nefesini hissetti- onu koruyan bir kurum yada kişi yoktu. yanlızdı ve savunmasızdı. belki kendini yaprak gibi hissedebilirdi. ama gidiyordu buradan. uzaklara belki gelmeyebilirdi. belki uzun kalabilirdi. hep bir özlemle şehri izledi- önceden gittiği yerlere gençliğinin ve çocukluğunun geçtiği yerlerde dolaştı- farklıydı her şey- otobüs durağı yerinde yoktu. önce şaşırdı ve sonra otobüs durduğunda indi. tek farklı olmayan yere gitti- yılar önce arkadaşının röntgen için gittiği yere; sonunda oda gitti- yılarca girmemişti ve her şeyin yüksek ve rahat olduğunu hayal ettiği yerde kibarca konuştu -insanlarla anlaşabiliyordu- şaşırdı- biraz zorlansa da- çünkü kendisini anlamayacaklarını düşünüyordu.. kitapçıya gitti. kitaplara baktı- romadaki sevgilisini düşündü - onu düşündüğünü kendine engel olmadığını ve saçmalamaması gerektiği yazıyı okuyordu kitapçıda. ona okutmak istediği kitabı arıyordu. sormadı bile- sadece düşündü- geçmişinde kitapları aradı ve şeytanın fısıldadıklarıyla zamanını geçirdi. sevgi doluydu- yada onu seveceklerini düşündüğü kişileri aramaya istekliydi. kitapçıdan çıktı ve bir telefona cevap verdi. yol üstünde onu seven iki kıza uğrayacaktı. onları alıp eve geldi. sigara içtiler ve birazda şarap- artık şarap içmekten dudakları siyah olmuştu ve sabah bu siyahlığı gördüğünde aynada kendisine gülüyordu. bira içmeye karar verdi.extrasını yudumladı - odasında sevdiklerini düşündü

yani

şuanda peti smitthden horse açlıyor- hatta başladı ve koşmaya başladım. hızlı olmalıyım. aniden olan. ve ani olması gerekiyor. koş koş.. durmak yok. - ev arkadşaım ev anahtarını ararken evden kaçma planları yapıyorum.k oşöalıyım. hahha a karşıma çıkacagını biliyorum.. hahhahaa zamanı geldi. erdem sana öpücükler. ne kadar tanımasamda hakkında yazılanalrın doğru oldugunu biliyorum. mutlu uykular. iyiki vardın.. hep rahatsız olmuştum nasıl bir ilişki kuracagımı bilmiyorum. hayatımda öeln ikinci kişisin. seni seviyorum. sabiha -samiha teyzeyide seviyordum. çok konuşmadık seninle ama. gülümsemen herşeyi anlatıyordu. hoşçakal.. ben evdeyim ve hala senin fotoğrafını gördüğüm gibi şarabımı içiyorum. sanırım bıkmadan içicem. içicem.. sarhoş olucam. sarhoş olmak için doğmuşum. herşey boy daha güzel. sen yani daha güzelsin. ismini vermek istemiyorum ama sana yani diyecem. adının bu olması gibi.. seni sveiyorum. aşık olmak nasıl birşeysse işte boyleyim. seni düşünüyorum. düşünmekle kalmıyorum. seninle gülüyorum. sana sarılıyorum. sev beni sonsuza kadar. sonzuzunda olmak istiyorum. dövmemei değiştirmeye karar verdim. geçen gece. dans ederken. papuçalrını gördüm. artık cinim sensin. seni şimdiden özledim. hala burda olsan bile. belki birazadan yanımda olacaksın. belki sozkez sarılcam sana. ama. sen sen.. gözlerinden öpüyorum seni ve tenini okşuyorum. sen geldiğind eben çımış olabilirim. eğer burda olmazsam şimdilik hoşçakal... alohaaa bebeğim..........