Günaydın, bugüne nasıl başladığımı anlatmak istiyorum- aklımdan geçen binlerce kelime oyunlarının etrafında. gökdelendeki kızla yerde karşılaştık- en son beyoğlu tünel taraflarında geziniyorduk- tepeden bakıyorum. Çatının en üstünden- gökdelen evimiz ve çok kalabalık, dolaşıyoruz, sanki bir başkasıylaymış gibi. Ama benimle- hiçbir zaman emin olamadım,
Bir partideyiz,
Onun yanındayım. Bir adaya gidiyoruz güneşli -
Ve ince elbiseleriyle mutlu- kumsaldayız- yan adaya geçiyoruz. Ben geçiyorum o orda beni bekliyor- kıyıda- bir zıpkın elimde- nasıl kullanacağımı deniyorum. Zıpkını atıp beni peşinden sürüklemesini bekliyorum. Tetiğe dokunduğumda ip o kadar uzağa fırlıyor ki- aklımda ya geri dönerse düşünceleri kayboluyor. Gittikçe gidiyor. O kadar uzağa gidiyor ki – peşinden takılmak yerine ipin bitmesini bekliyorum . ama bitmiyor. Sonunda dibe çakılmış orda duruyor..
Bende suya girip – not suyun üstünden atıyorum zıpkını. Sıcak ve güneşli- yapraklarla dolu bir deniz kıyısında- ona bakıyorum. Buradan –öpücükler-
Tekrar görüşmek üzere- not: beyoğlunun tüm arka sokaklarını biliyorsun. Artık tanıyorum bu yeri- rüyalarımda daha farklılar ama sende biliyorsun. Sanırım rüyalarımda olduğun için.
Göreceğiz.
Bildiğini bilmek güzel..
Tekrar öpüldün…
İyi günler..
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment