soguk bir aralik günü uyaniyorum, balkondan cocuk bahcelerini, rüzgari ve agaclari izilioyrum...
bir kahve ve sigara.. belki kar yagmasini beklermisim gibi.. iceri giriyorum.. odam sicak. ve sakin bir müzik esliginde masama oturuyorum.. icimdikeleri ve dün gece yansananalri anlatmak zor...
tek oluoyrum uzun zamandir. tek uyaniyorum. dün gece birsey düsünmemek icin yataga erken girdigim gibi.. kendimi kontrol edemenin getirdikleri gibi yatakta uzaniyorum. yanimda sevgilim. oda karanlik ve benim gözlerim acik. dönüyorum dönüyorum... uyumak icin sabirsizlaniyorum. aklimdan gecen dusunculeri durdurmak imkansiz, davranislarimi da ayni sekilde... hep bir aliskanlik silsilesinde. bir firtinanain icinde buluyorum kendimi.. ic dünyam, disari ile birlesiyor. büyük bir firtinanin ortasinda ben. kendimle ilgili ne kadar cok sey kesfettim dün gece..
ne kadar yanliz oldugumu ve ne kadar korktugumu.. ne kadar icki ve saygiya muhtac oldugumu... belki sadece bir paravan, rahat oldugumu göstermek icin.. dediigm gibi bir firtinain icinde kendimi saklamak icin kulllandigim bir paravan.. kücük bir cocuk gibi güzelleriklerin pesinden kosaan ve ne yaptigini unutan bir insan..
ani kizginliklar, nedensiz yükselisler. nedeni ne kadar kücük olmasida okadar büyük yapiyor olayi ve durumlari... dedigim gibi saygiya muhtaclik..
tehlikeli gidisler , yanlizlik ve ego..... daha rahat davranip kendin olabilme aliskanliginin gelistirilmesi.. bir cocuk gibi cukulata bagimligin son bulmasi kendimden isteklerim... a birde konusmayi ögrenmesi...zamani geldi.
0 Yorum:
Post a Comment