Olduğum yerde çakıldım. Bir ileri bir geri, bir mutlu bir acıklı- halime bir acıyorum bir mutlu oluyorum. Zamanında bir çocuk tanıyordum adı halim olan. Konun onla ilgisi yok. O devamlı gülerdi. Sanrım bu savunma mekanizmam. Çok mutlu olurken - çok heyecanlanırken birden kendimi durdurmak. Hüzünlü bir hal almak. O zaman bu heyecanı bastırabiliyorum. O zaman bu heyecanın beni yıkmasını engellemiş oluyorum. Çok çok eskiden gelen yada kalan bir alışkanlık. Çok çok uzun zamandır böyle hissetmemiştim. Bir şarkıyla mutlu oluyorum. Bir şarkıyla umut doluyorum. Bir şiirle dalıyorum düşüncelere- sonsuzluk içinde seni uyutacağım diyen mısralarına. Uyumayı beklerken –onu beklerken geçirdiğimiz zamanlara. Şimdi karşımda duruyor.
Umarım karşımda duruyordur. Güneş gözlerimi kamaştırıyor. Bir güneş gibi içime giriyor.
Son zamanlarda aldığım cevapları düşününce. Ağlamak geliyor içimden, gülen cevaplara- bir sıcaklık hissediyorum bu cevaplarda bazıları uzun bazıları daha da uzun –kısa cevaplara..
Üzülmüyormuyormuyum. Olanlara- birileri beni dövmemek istediğini söylerken- birileri de ona yardım edeceğini açıklarken. Üzülmüyor muyum. Acaba ne olur diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Karşılık vermezsem daha ne kadar vurabileceklerini düşünüyorum. Güçsüzlük mü? yıllar öncesinde buna benzer bir durum yaşıyorum. Çocuk beni döveceğini söylüyor- ona istediği kadar vurabileceğini ve karşılık vermeyeceğimi söylüyorum kalbimin acısından daha fazla olmayacağını söylüyorum. Bir yumruk ne kadar acıtabilir ki- ağzımın dağılması yada kanaması neyi ifade ederken . sadece bedenime bir ifade olarak kayıtlara geçmesini istiyorum- ya ben ya ben ne olacağım. Yere yıkılırken ben yıkılmış olmayacağım. Yada karnıma bir tekme yerken. olanları ve onları dışardan izliyor olacağım.
Sanırım şarkımı dinleyip uyumanın zamanı geldi. Gecemi mutlu yapıyor. Bir şeylere takılıyorum. Bir şeylere takılı halde yatağımda dönüyorum. Işık- senin ışığın yok şimdi. Gözlerimi kapıyorum yastığı kafama geçiriyorum. yastıkların sayısı 4e çıktı- belki beş. Artık yastıkların altında kaybolarak uyumaya başlıcam. Bir denize dalmak gibi. Ve sessizlik.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment