kizginim
kizginligim hakkinda konusmak isterim. yada bi kac lafim var kendime. icindeki bu kizginlik seni suan yere serdiginin farkinda degil misin- baskalari kizarak kendi icinde olusturdugun ofkenin seni zehirlediginin farkinda degilmisin- ve gucun olmadigi icin bu ofkeyi kontrol edemedigininde farkindasin sanirim, biraz yorgunluk ve dinlenmeyle gecen bir zaman iyi gelecek ve yaptiginda tam olarak bu suanda. anlamsiz cozumler yumagi- bazi seyleri kirmam gerekiyor- ve kendimid ekiriyorum tabi- bu güccüzlügün belkide ana sebebi- belki kirilmisligim, affetmek mi? kendime mi yada baskalarina mi kizmak- sadece biraz üzülülüp olanlari unutmak istiyorum. bi yazida bir piskolog, olarlari suan tekrar yasayip, kendinen uzaklastirmanin etkli bir yol oldugunu soylemisti, bastirmaya calisitikca daha fazla geri teptigini, o yuzden bu ani- durumu simdiye tasiyip, suanda yasamaktan bahsetmsiti, belki bir anlamda, yuzlesmeyi kastedmisti. belki e bende boyle bir yol izlemeliyim, bir pazar sabahi olabilir, evde birlikte oturuyouz jackle birlikte, disari cikiyor, hafta sonu kizini ziyaret etmek icin bizde kalmis, kizi sevgilim olur, birlkte kahvalti yapiyoruz ve 1-2 saat icinde gelecegini söyülüyor, evde olacagimi solyuorum, daha sonra berlinden ayrilacak- teseduf oki ayni gün stella beni ariyor jack ciktikan sonra bana geliyor. birlikte bir sigara iciyoruz. keyfimiz yerinde, el.yapmi seylerin satildigi bir pazara gitemek istiyoruz, evime yakin ve bi kac arkadasimda taki satiyor orda, evden cikamiyoruz jackin esylarini benden almasini bekliyoruz- gelmiyor, ve ulasbailecegim bir numara yok- stelayla evden pazara dogru cikiyoruz, yolda, jakin numarsini buluyorum telefonumda- ariyorurm haber vermek icin, oda sokagin basinda oldugunu söylüyor, evden esyalari almak istedigini. stellayla geri dönüyoruz.. arabasinda getirdigi meyveler var olnlari tasiyourz, ve atak odasindn masa sandely egibi seyleri aliyour, ve tasima islerimleridnen sonra disari 3ümüz cikioyuz, herkes güzel. stellayla , jack yakin yerlerde oturuyor, onceden ayni köyde yakin evlerd eoturuyorlar. jack analtamay abaslyior yasmaini, ne oldugunu, herkes guzel, tseallayi gormedigim icin mutluyum, jacide oyle, jack konusyor anlatiyor, analamnca kousuyor, basta yarim anliyorum , anlattikalrini, daha onced edinledigim bazi hikayler, sabah kahvaltida konsutuklarimiz, soruyor, paardon ama almanca konusma k isterim, stellaya anlatmak istediklerim var dyior, peki diyorum, anlatiklarini anladigimi soylüyorum. devam diyouz, konusyor konusuyyor, tekara soruyyor, pek mutluo lma bir ifadeyle, devam diyorum konusabilirisn alamnaca, devam ediyourzr, artik konusmlardan uzagim. dinlemyi biraktim ve sadece onlarla pazara kadar yürüyourz, yolda bir afis görüyorum, devamli kalem taisirim yanimda duyuorum, onlar ilerliyorlar, ve afisi boyurum, afisteki adami degisiriyorum, yeni bir göz daha ypaiyorrum. ve dönüylarlaa, yanima gelip- pardin cok konustuk diyorlar. jurgen bana sarilmak istiyor, hayir diyourm, siz devam edin diyorum, ben boyuyorum afisi. bekliyorlar, steella hep birlikte konuslaim, ortamiza gel diyor, yolunda gorunuyor herseym beni anladikalirni duusunuyorum, jurgen fakat stella sana nalatmak istediklerim var diyor, ve konusmay absliyo,r ve yuruoyurz u yolda, benim yanimdalar ama konusmayi tamamiyla kesiyoruz.. pazarin girisinda arakadaslairmi goruyorum. onlarla karsilasiyouruz. belki rahatlaicami dusunuyorum, icimde inanilmaz konusma istegi duyuyorum, bakin benimde arakadaslarim var demek geliyor icimden, tam ne konuscagimi bileden bi sekilde orda duruyouz, yarim sigaryai ciciyoruz birlikte, ben dikkatimi dagitmak icin, yada yanliz gournmemek icin, muzik alatleriyle oynuyourm, arkdasim ve baska bi adam calarken bende calmayi deniyourm, kötü caldigim söylenebilir. ve muzik kesiliyor, tekrar calmaya devam etmiyorum, ve birlikte pazara dogru giriyouz, ve tesaduf oki okadar cok arakadasimi goruyorum ki, hatta apristen bi arkadaimlada karsilasiyorum- guzel bir market ve diger insalrdan geldigim icin hediyler aliyoum, mutlu oluyorum. sakinlesiyorum ve grecekten rahatliyorum. artik umursamiyorum ne jacki, nede stellayi, amrketin sonunda, bir adam bayilior, yanindayim ve basinda bekliyorum, diger insalar ambulansi ariyor, bir arakadasim su getiriyor, adam kendine geliyor, o siarada stella geliyor, ardindan jack soguk bir merhaba diyorum, jack stelalya ve bana hoscakal diyor, sarilmak istiyor bana, onu kollarindan tutup hoscakal diyorum. bakiyor, suratim asik ona bakerken, gulümsemiyorum. ve sonra dönüyorum... biraz once bir telefon konusmasi: kizi, sevgilim, babasinin benimle gorüsmek istedigini söylüyor, hayir diyorum... telefonu ban vermekten vazgeciyor. sonardan ogreniyorum, beni yilbasi yemegine devet edip, konusmak istedigini, uzgun oldugunu soylemek isyormus. bide ona bir sans vermiyormusum. yemek konusunda tereddplerim var- sevgiim kesinlikle benimde gelmemi istiyor. aile yemegine. aile yemkelrinden ve salakca almanca konusmalrindan sikildim, ne konusmak istyorsaniz konusun, lutfen bensiz olsun, ben benle, benimle olan insanlarla vakit gecirmek istiyorum, yoksa kedinlede mutluyp, bir seyi kapattigim gibi birsey yok, hatat dahada aciyorum kendimi, hava aliyorum.. zamanla gecer belki ama bu aralar degil. herkese mutluluklar. ve banada iyi egleneceler.
bir sabah günesi
gunaydin yeni uyaniyorum, cok uzun zamandir gokyuzunu boyle mavi ve acik görmemistim uyandigim icin mutlu oluyorum, erken kalktigim icin, korkularim vardi, yine sabahliyp gun yüzü göremeyecegim gibi, 3-4 gündür gündüzü yasamiyiorum, gece 12de evden cikiyorum ve ertesi gun ogleden sonra, yada bir ertesi gun eve dönüyorum uyumak icin. gündüz uyuuyup, gece 10 gibi tekrar uyaniyorum, kahvalti ve tekrar disari sikis sahnesi hersey tekrarliyor, gecen haftalarda yansananlar, bu haftada yasaniyor, kendime gelmem en azindan bir haftada 4-5 gün sürüyor yada normale alismak icin. bugun p.tesi ve yeni bir baslangic, herhangibir zorunlulugum olmadigi bir gunde , mutlu oluyorum- koskacaman bir hafta herseyiyle beni bekliyor, bi kac görüsme yapmam gerekioyor hepsi bu.onlarda arkqdaslar, yada aday adaylari. sevgiyle herkesi selamliyorum, mutlu bir gunle devam ediyorum yasama...
dans
bir kas gevsemesiyle baslamali hersey, bir dans pistinde kollarini harekett etirmeye calisan bir kizin hareketleriyle baslar hersey, bir klubdedirler, ve o kilitlenmis yada hareket etmeyi unutmusmus gibi dans etmeketedir. bedeni sabit, kollar havada ve asili, ayni pozisyonda, sadece ayak hereketleriyle ritmi tutan ve sag sol adimlariyla vucudunu hareket etttiren yada dans eden bir kizin hikayesi, genis bir salon ve bir dj kabini ve onunde dans eden insalar, gaz bulutu, sis, karanlik ve renkli isklar, bazen hersey kaybolouyor., sadece isiklar, bazen cok aydinlik, renkli, degisik isik oyunlari, herseyi daha farkli algilamanizi sagliyor, ritmik flash efekli isiklar, dansin titesimini artiriyor, boyle bir toz blutununda altinda saklanmis ve dans eden bir kizin hikayesi- saatlerce dans eden, yerinden hareket ettemeyen, arkadaslariinin istegiyle yer degistiren bir kizdan bahsediyorum. Tatli. o tiz blutunda baska bir kizin bana birini ayaralamaya calismasi ve onu tanidigimi bilmeden onu göstererk tatli demesi. hatta o tatli kizla ellerimiz birbirine degdiginde, ayni kizin bak oda senden hoslaniyor demesi. ve ilerleyen sahende devam etmemi soyluyor, ona yakinlasma gerektigini soyluyor, biraz önce ona sevglimi tanistirmisken, hersey bir sis bulutuyla dahada karisiyor, ve o hala biraktigim yerde dans ediyor.
Ben
bazen cabaliyorumda beni kimse anlamiyormus gibi geliyor, yada herseyi yerli yerine koymak icin daha cok caba sarfetmeliymisim gibi geliyor. en güzeli kestirip attirmak bence, dur demek. yada dememek daha iyi. siz ne yapiyorsunuz yapin, ben de kafama göre takliyorum demek daha iyi. sanki cabalamam gerekiyor gibi birseyleri anlatmak ve faaliyete gecirmek icin. neden dönmüyor bu cark, yada ben mi anlatamiyorum istekerimi, yada konusmadigim icin mi oluyor bunlar. neden anlatmaya calisirken bu kadar duvarlar. anlamam mümkün degil bu yapilanlari- anlatmaktan vazgectigim an sizden de vazgececgimi bilmiyormusunuz, bunuda mi anlatmaliyim. yoruyorsunuz beni, neden daha hafif olamiyorsunuz, neden birseyleri yola sokma gereksinimi duyuyorsunuz, hersey yolundayken, ilgim dagiliyor, ilgi kaybi- istek kaybi. belki sizde bilmiyorsunuz ne istediginizi, karisiklik belki isinize yariyor bu kargasa, belki saklaniyorsunuz arkasina. peki gecen bu hayat- degermi bu kudar basit seyleri karmasik yapip, sonra cozdukten sonra böbürlenmeye, deger mi bu hayata- daha yapici olmak, birseylerin ustne birseyler katmak, kisacasi insa etmek varken, hala neden temelleri karistirdiginizi anlamyiorum desem.
bak çocuk
bugün sabah oluyor, belki bir ilk hayatimda, gecmisde yazdiklarimi okuyorumda, hep ayniymsim, yazilanlarin ardindakini görmek ve yazan sensen dahada anlamli oluyor. bazen gülüyorum kendime, yazdiklarima, umarim bu çocuk bir gun basarir isteklerini, bak çocuk buyudü, bak çocuk yürüyor...
elveda
merhaba, yaziyorum yaziyorum ve atliyorum bir karanliga dogru, düsüsümü göremiyorum fakat hissediyorum, atlayan ben, yasayan ben bu gerilimi. bir rahatlik; ne gelir elden havada birsey tutunmadan düsmekten. sanirim yeterince hizli kostum ve zipladim. bir özlem var icimde icimi yakan, düsüsüm serin ve rahat- gözlerim acik. heycanliyim ama kayboluyorum bazen, ayaklarim yere basmiyor, bir düsüs ve küsüsün etkisi, yanliz bir cocuk gibi susuyorum, pek konusmuyorlar benle, belki ben izin vermiyorum konusmlarina, en önemli olmak isterdim bu dünyada, en cok ilgi duyulan, ama cabuk sikiliyorum ilgiden, heycanlardan hoslaniyorum, gerilimlerden, git gellerden, belkide akillanmiyacak bir cocuk gibi davraniyorum.. ne gelir elden , belki derin bir nefes almaliyim, yoksa bogulcagim havasizliktan, son nefeslerim bunlar, tadini cikartmaliyim. icimdeki özlem kayboluyor üsüyorum, dahada üsüyorum, tüylerim ürperiyor, ve uyumak istiyorum, belki bir rüyaya dalarsam unutacagim bu olanlari, bu durumda uyumak imkansiz. belki asagida biri beni kucaklar ve kurtarir, en son birisi bana sarildiginda, kucaklamak istediginde onu itmistim. neden kirilmadan önce kucaklamiyorla insan, kötü bir sey yap ardindan iyi bise ve düzelt, yada tam tersi. gerek duymuyorum birisine sarilmaya ve oksanmaya, senide yakmak istemiyorum bedenimle ve acinmak hic istemiyorum, o yuzden adam gibi karsimda dur, gerek yok cilvelere, ben zaten sana coktan hoscakal demisken, cabalamaya gerek yok, belki seni firlatmalyidim bu düsüse, ama ayni yerde ayni düsüncelerle dolmak ve patlamak istemedim icin atliyorum, ve bana bakan gözlerine gülümsemedigim icin asilan suratini görüyrum, coktan elveda dedigimi sana söylememismiydim. elveda ve merhaba yeni bir yasama,, belki icimdeki kirilan seyleri dusunmek icimi isitti, üsümüyorum. bir yardim beklemiyorum. bir hayelde kurmuyorum. sadece sen ve ben olacagimiz bir düyada istemiyorum, ben herseyi isitiyorum, belki herseyin üstüne düsebilirim ve kim bilebilir benden baska.
bugün yada dün
parmaklarim agirlasiyor yazmaya calistikca. ulasiyorum evime uzun bir yolculuktan sonra cok uzun bir yolculuk saglam cikiyorum daha dinc ve daha bilincli, belki yorgunluk ve uykusuzlugun getirdigi bir tedirginlik basklarinin evinde kalmanin cekinsemesini yasiyorum , basklari ben yokken yasadigi evimde. berlindeyeim 1o saatlik son bir atlayisla parisden havalaniyorum, belki ayaklarim yere daha saglam basiyor. baslamalimi hemen herseye belki bir uyku rahatlacaktir beni kendi yatagimda.. farkli bir kokusu var berlinn hissediyorum ve havasi ve sende biraktigi izlenim, hep tatlimsii ve cocuksu bir his uyandiriyor icimde... metroyla donuyourz idigimiz berline, metro nerdeyse bombos sabahin 6sinda, genelde uyuyuan insanlar. uzun zaman oldu yazmayali, parmaklarim acmakda zorlaniyorum. dedigim gibi uzun bir yolculugun seruvenin ertesi gunu yada onlari birbirene baglan bir sabah, evde yanliz sigarami iciyorum, belki bir turk kahvesi yapmaliyim, tum yol boyunca tadini aradagim, ruyamda bna nasil yapilasini gerektigini anlatan arkadasim mesajinda beni ozledigini yaziyor. evet bende ozledim bir cok seyi.. ve yeni hayatimda hepsini tatmak dilegiyle, hossgeldin...
nietzsche-nice
ye borculuyum yada söz verdim, uyanir uyanmaz herhanhibir sey okumucama, yararli, isler yapacagimi, daha cok fikiksel islerle ugrasacagimin sözünü vermistim ve hala tututyorum...
bugün
duruyorum,
durmak icin bir sey yapmiyor yada haerket icin, ama nedense cok rahat hissediyorum, daha önce hep birseyler yapmaliyim hissi kayboldu, kendime aci cektirmiyorum, bazi kabullenmeler yapmak gerekiyor sanirim, emin olup ilerlemek icin ama kendimi taniyamazken, kendime hep disardan bakarken, neyi ve nasil kabullenmeliyim bir mahir olarak. bir mahir olmadigim icin yada mahir olmadigim icin birseyleri kabullenmem söz konusu degil.
kendinle karsilasmak,
kendini izlemek, gecmis bir zamanda yaptigin, izliyince hatirladigin bir video ve sen seni izliyorsun.. simdi izledigim mahirin videodaki yaptiginin aynisini yaparak kendimle yüzlesecegim. ve ayni müzikle birlikte...
ve bu sirda ekndimi kaydetuim yeni bir video yapacagim, ekndimi izlerken kendimi izlicem....
The crawl
kendimi lise yillarinda hissediyrum,, bir heycan, ve bekeleme, ne olacagiyla ilgili bir delil yok.. istiyorum o istiyor, yada oolmuyor, ne olmuyor, hep bumu basima geliyor, isatanbudlda üniversite baslyadigimda uaun sari sacali, tatli ve mor giyen birap hiip tatli bir kiz vardi, suanda dinledigim grubu ve sarkyi ondan ögrendim, placebo_ istedigimi söyleyemiyorum, hep yanindayim, sevgilim kiskaniyor, tehditler ve sacma mailler, sonra sevgilisi oluyor, tatli bir cocuk, yeni basliyor her sey, ve sen hic deniymin yokmmus gibi, nasil olur, kendini hep asagida yada sana layik degil, güzel ama uazak durmaya calistin, ilginc diil mi, neden bir güzel kiz gördügünde seni begenmiyecgini yada begense bile daha fazla gitmicegini dusunuyorsun, bir kac defa astin sanirim bu sorunu .. ve rahatttin ve sonra tekrar basa sardi sanirim, adana, istanbul, berlin :) yasadin sehirlerdeki asklarin ve yeni güzel kadinlara kadehimi kaldirmak istiyorum. kadinlara.. hala üstünden atamadigim ve eksiklik hissini, bu boslugu belki ickiyle doldurabilirim yada bir cok kadinla. bence daha sagklikli ve rahat cözüm; kendi kendimi doldurmaliyim, tabi isin ucu baska yerlere gidiyor,, iste sanki istenmiyor durumu, aslinda seninde begenmenin getirdiklerini görememen, sadece o degil sende beginiyorsun, begenilmeyi beklemek gibi bir kosullanma icine giyiorsun, sen begeniyorsun unutmamali. sen begenmekle bir adim atiyorsun sonra begenmemeyebilrisin, neden bu basli basina bir konu oluyor anlamiyorum. kendi tarafinca zevk almak ve onunda zevk aldigini görme cabiai olarak yorumlamaliyiz, emin olamadim simdi... konu suki eksikligini yasiyorum.. .. without you iam nothing.
beyaz
uyaniyorum, karlar ortasinda, beyazlarin icinde, kac gündür disari cikmadigimi dusunuyorum, dün gece tekrar bayilmamai hatirliyorum, koltuga uzandigimi.. sonra diger kanepeye gecisimi ve sonra yataga uzanisimi, hepsi bir kovalamaca gibi, kendinde bir istek bulmamakla ilgili. ve gün yeniden basliyor ve birsey yapmakla ilgili bir istek bulamamamla ilgili, hersey bir biriyle ilgili. belki müzik konusunda icimde yasadigim tartismalar.. yakin ve kolay olana mi gitmeliyim, yada uzakda karlarin ortasinda bir dalgayi mi beklemeliyim, ve bukadar yorgunken, ne kadar uzakklasabilrim. simdi uayandim.. kahve ve sigara. dünyadan bana ulasan ilk erzaklar. ve devamli ayni tür gidalar, baklagiller ve tursugiller.. belki cami kirmaliyim. disari atlamak cözüm olablir. geri dönusu olamyan bir yolculuk.
yolda gidiyorsunuz, uzaklasiyorsunuz,, dusunemeeye calisiyorsunuz, biraz kirginlik ve agirlik altinda yalpayalarak ilerliyorsunuz, birden ayaginiz kayiyor ve kendinizi yerde buluyorsunuz, ve kaymaya baslyiorsuz.. yolda onu duyuyorsunuz, size söyledikleri, belki bu kirginlikla dahada acitiyor söyledikleri, ama söylediklerinin ne oldugunu dinlemediniz bile , sadece bu kadar gec bir seyler söylemesine sasirdiniz, iste simdi geri dönmelisiniz ona, ama bu agirlikla devam mi etmelisiniz, kayiyorsunuz biderden, diger tarafa dogru, belki yemek aramaya cikmistiniz, geri gelmek konusunda bir isteginiz yok,.. gözlerini kapatiyorsunuz,, karlarin üzerinden bir ormanda bir agac kenarinda kendinizi uyurken buluyorsunuz, bir ates yaninizda uayaniyor, gözleriniz kapali ama isiyi hissedebiliyorsunuz, belki güzel bir yer uyumaya devam etmek icin..
mavi
iste suan burda olmamin sebei taze bir kokunun cigerlerime dolmasiyla ilgili olabilir, yada dolaptaki soguyan birayi beklemenin heycani olabilir. her iki duurmdada karanlik bir odada oturuyor olmamla aciklanabilir, uzun zamandir cok uzan zamandir bu masada oturuyorum. tuvelet ve yemek ihtiyaclarimi cok hizli bir sekilde, ayka ustu giderip tekrar masama ve tahta sandelyeme oturuyorum. evde bu kadar koltuk ve kanepe olmasina ragmen. masam yeterince buyuk, yada hayatimdaki en uzun ve genis masya sahibim, yesil ve kanatlari beyaz, acilan parcasi demek istedim. belki bir baslangic, belki bir durus, ani gelismeler. belki bir video yapmaliyim,, bu konu hakkinda.. okadar sure ekrana baktiktan sonra, suanda kosmik tempoya iniyorum.. ve yercekimsiz ilerliyorum.. ayklarimin yere degmesine gerek yo, nefes almam yukselmeme sebep oluyor, nasil mi nefes aliyorum.. cigerlerime doldurdugum o teze havayla.. beli uzanmayaliyim, boylece gezengenin sonunda uzanarak karanligi izleyebilirim ve yildizlari. bugun uyandigimda gokyuzunun rengi yoktu. renksizdi, bir beyazlik abidesi, herhangibir degisiklik yok, ustune kar yagdi, heryer beyaz, dunya rengini kaybetti, belki boylece yildizlari izleyebilirim.. mavi bir renk ariyorum gokyuzunde ve yildizlarda....
bir yol hikayesi
öncelikle söylemek istediklerim var- hayatimin sonuna kadar bitiremicem kadar otum var desem. genclik hayallerimin gerceklestigin söylesem. üstüne üstük hediye aldigimi, suan cantamda kocaman bir paket ot var desem. ve trenle berline gitigimi ve suan chemical brothers whope sando- sad song dinledigimi ve berline dogru yolculugumun basladigini söylesem. evime gidiyorum. nasil bir rahatlik icimdeyim, tren degilde ucuyormusum gibi hissediyorum, bir hafiflemede yasamam cabasi..
kayıt
biraz aglayalim, birazda güleleim, ikisini ayni anda yapmayi basarabilir miyiz acaba, aslinda gülmeye hic niyetim yok. dudaklarim kendine kilitlenmis. ve gittikce agirlasiyor. ve gititkce somurtuyorlar. hissisizim, yada duygusuz, nasil bir his yada hissizlik oldugunu anlamaya basliyorum, yada söyle aciklarsam; söyledigin sözler yada, duyduklarinin aci, kötü,iyi, mutlu olduugnu biliyorsun ama bunu hissetmiyorsun gibi. karsi tarafin agladigini görüyorsun,ama genelde agalayan sensin. hersey mekanik gibi. gözlerinden yaslar akarken hic bir sey hissetmek gibi. sadece mantiginla aglilayabiliyorsun, ve bu unuttugun duygusal iliskilerinin yikilmasina sebep oluyor, daha da netleselim, bir harekette bulunmak istiyorsun, normalde, bu davranisin onu üzecegini düsünüp yapmiyorsun. anormalde, yani suan, söylememek icin herhangibir sebep bulamiyorsun, düsünüyorsun ve söylüyorsun. hersey akiyor konusurken, sende sasiriyorsun söylediklerine, hic bu kadar uzun konusmamaistim, yada hic bu kadar suskun kalmamistim. kelimeler yok ortada, bir ben varim ve hepsi okadar. disarda olanlar, disardlar, zorlamam gerekiyor disariya dalmak icin ama zorlandigim icin birakiyorum zorlamayi. ve benleyim, kendimle. kendimi bile tanimiyorum, birseyler dönüyor etrafta, bir seyler yapmam gerektigini dusunuyorum, gecen gün düsüncelerim patladigini gördüm, bir aydinlanma yasadim diyebilirim, bir aciklik, yikilmanin getirdigi bir düzlük ve bosluk, yapmam gerekeen seylerin bileskesini buldum, ve gördügüm sonuc. batmis bir gemiden farki yok. ve bu gemide bende varim. bir bileske yikilsmislik. daha mi cesur olmaliyim; bir baglanti kopuklugu teleminikasyon icerikleri, sen konustugunda seni kimsenin dinlemdigi hic oldumu hayattinda yada konusmayi biraktigin. iste o biraktigin noktada sevdikelrinide birakiyorsun. sevdigini, belki en azindan o dinlemeliydi diye dusunuyorsun, anlatmaya calisiyosun ona, ve fark ediyorsun, hep ööyle yada böyle, hep bi kesikligin oldugunu görüyorsun, aslinda coktan konusmyai kesdigini görüyorsun, hersey karisiyor, beklememen gereken biseyi beklerken görüyorsun, ve bekledigin olmadigi icin onu sucluyorun, biraz hayal perestcilik degil mi bu. biraz safca kacioyrsun gerceklerden, ona bunlari anlatmak kesilmis bir kopusmuslukta herseyin farkli algilanmasina sebep oluyor ve cevap olarak, her zaman beni sucluyorsun diyor, ve yanlis anlasilmislikla hersey birbirine karisiyor.
heycan akiyor damarlarimdan
uyaniyor, bir pazar günü, gözü yari sisimis halde, tatli rüyalarin ardindan uyaniyor, evde yanliz, sigarasi ve kahvesi yaninda . sert bir müzik caliyor, isik gözünü aliyor, isigi kapatiyor,.. midesi bulaniyor , son günlerde sürekli kusma istegi duyuyor, bunu kendinden baska kimse bilmiyor ve fark etmiyor. bazi kararlar aliyor. bazi adimlar atiyor ama bu heycan gittikce artiyor, sanki kocaman bir yil gecmis gibi, yada yeni yeni basliyor, 3.yili belki suan ki yasaminda. bu noktadan baslamak isterdi, daha tecrübeli belki tekrar geldigi bu dünyada. belki daha sessizz, belki daha temkinli ama rahat, olasaliklairni tahmin ediyor, herseyi bir anda yapma istegi onda heycan uyandiriyor. yaptiklarinda ve ugraslarinda mutlu. adim, adim ilerliyor. adim adim, dolasiyor.. heycan, heycan ne kadar cok. neye karsi oldugu konusunda.. evet bir arkadas ariyor, bir arkdas. onu heycanlandiran sanirim bu, yilbasi gecesi bulmustu onu. belki bu aksam ugriyacak, bilinmez.. nasil oluyor akli almiyor, bir anda birisine bu kadar yakin hissedebiliyor olmasi, gülüyor. onun gibi insanlarin olamasi, bir iliski icinde, tanimak. bir sözü hatirliyorum, dün gece yaptigimi hatirlamiyorum ama dün gece tanistigim insanlari hic unutmicam.. belki bununla iliskli; bir partide, heycan belki normal dedigimiz ev yasami, normal mi yasiyor? partide daha farkli davranirken evde daha mi farkli, belki bu farkindalik onu korkutuyor, bir animede, bir hareketi hatirliyor. durum karsisinda adam bir adim öne cikiyor, iste o an öne cikmasi gerektigi yerde. ve sonra akiyor hersey...
Subscribe to:
Posts (Atom)